Forum
 
=> Daha kayıt olmadın mı?





Forum - 'Gerçekleri anlatırsam Türkiye sarsılır'

Burdasın:
Forum => <<< Söz Milletin >>> => 'Gerçekleri anlatırsam Türkiye sarsılır'

<-Geri

 1 

Devam->


Hamza AKSU
(şimdiye kadar 2 posta)
09.03.2008 19:16 (UTC)[alıntı yap]
'Gerçekleri anlatırsam Türkiye sarsılır' *Prof. Dr. Erkan Topuz, yine
herkesi ekran başına kilitleyen açıklamalar yaptı...*

* *İ.Ü. Onkoloji Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Erkan Topuz, yine herkesi
ekran başına kilitleyen açıklamalar yaptı.

Topuz, kanserle mücadelenin anne karnında başladığına dikkat çekerek hamile
kadınların ve bebek sahibi insanların evde dikkat etmeleri gereken noktaları
anlattı.

*Erkan Topuz, bulaşık deterjanlarından, halıların temizliğine kadar çok
önemli ayrıntılardan bahsetti. "Benim mücadelem bu yaştan sonra halkımızı
kanserden korumaktır. Kanser tedavisi sonra geliyor. Bir korunma bin
tedaviden evladır. Bunları ilk defa duyuyorsunuz ama gerçek bunlar. Ben
bunları kendimi bu işe adadığım için anlatıyorum. Bu anlattıklarımı Türkiye
ilk defa duyuyor. Belki dünyada da çok az duyan vardır" diyen Prof. Dr.
Erkan Topuz, herkesi şaşırtan açıklamalar yaptı*.

"Ben gerçekleri anlatıyorum. Ama çok fazla anlatmıyorum çünkü her şey
sarsılabilir Türkiye'de" diyen Topuz'un sarsıcı açıklamaları şöyle:

-Evde sokakta giydiğimiz ayakkabılarla dolaşmamalılar. Eğer evde ayakkabı
ile geziyorsak dışarıdan geldiğimiz ayakkabıları çıkartıp başka bir ayakkabı
giymeliler. Çünkü dışarıdan giydiğimiz ayakkabı ile eve soktuğumuz
pestisitler kanserin en önemli sebeplerinden bir tanesidir. (Pestisit: Tarım
ürünleri, kimyasallar, egzozdan çıkan gazlar vs)

-Kanserle mücadele anne karnında başlıyor. Anne adayları aşırı miktarda
vitamin almaktan kaçınsınlar. Çünkü bilinçsizce alınınca vitaminin içindeki
kobalt, bazı aşırı miktarda minareller... Doktor bir tane yut diyordur ama
çocuk gelişsin diye bir kaç tane yutuyorlar. Bu çocukta birikime sebep
olabilir ve kansere neden olabilir.

-Gökkuşağının 7 rengini, ne buluyorlarsa, hepsinden günde en azından 3-5
tane yesinler. Her bir renkte bir şeyler var.

-Kırmızı et alsınlar gebeler haftada 2 kere. Özellikle balıkla beslensinler.
Sağlıklı bir insanın kansere yakalanmaması için, bebeğin daha anne
rahmindeyken vücudunun direncinin artması ve zehirleri alarak bağışıklık
sisteminin bozulmaması lazım.

-En tehlikeli yer halıdır. Halı bütün pestisitleri tutar. Bu nedenle
halıların temizliğine dikkat ediniz. Kesinlikle deterjanla temizlemeyin.
Sirkeli su ile silin.

-Deterjan kullanınca muhakkak eldiven kullanın. Plastik eldiven kullanmayın,
içine izci eldiveni giyin. Çünkü deterjanlar alerjiktir ve ufak dozlarda
alındığı takdirde kronik olarak kanserojendir. (İzci eldiveni: Pamuk
eldiven)

-Bulaşık makinasında kullandığınız deterjan da petrol ürünüdür,
kanserojendir. Ne kadar yıkarsa yıkansın kalıntılar kalabilir. Eğer
sağlığınızı düşünüyorsanız çıkardığınız bulaşıkları sirkeli suyla ya da
limonlu suyla silin.

-Her türlü deterjandan kaçınız. Devamlı olarak zeytinyağı ve defne sabununu
seçiniz. Ellerinizi, vücudunuzu hakiki zeytinyağ, defne veya fıstık yağından
yapılan hakiki sabunlar da seçilebilir. Bunları örnek olarak söylüyorum.
Deterjandan kaçıyoruz ve çok aşırı miktarda suyla duruluyoruz.

-Beyaz olan her türlü iç çamaşırınızı muhakkak yeni aldığınızda en az 2 kere
kaynatınız. Çünkü bunlar beyazlatılmak için kanserojen maddelerle yıkanıyor.

-Oda spreyleri doğrudan doğruya petrol menşeli. Zehiri soluyorsunuz.
Akciğerinize geçiyor ve dolaylı olarak bağışıklık sisteminizi bozuyor.

-Sebzeleri mevsiminde dondurup saklamakta fayda var. Yalnız bir kez
çözülünce onu muhakkak pişirin. Mikro dalgada bir kere ısıtın. Ateşte
ısıttıklarımızda ise bir kere ısıtınız. Çünkü bir dahaki sefere değeri ölür.
DNA'yı bozar. DNA kırılması da kanserojene yol açar.

-Radyasyon kronik olarak kansere en çok yaklaştıran faktörlerden biridir.
Televizyondan çok uzak duralım.

-Çocuklarınıza haftada 2 kez balık çorbası içirin ama içine zerdeçal koymak
suretiyle. Soğan, sarımsak ve o mevsimin sebzesiyle yapmalısız. Çocuk anne
karnındayken bu terbiyeyi almaya başlamalı.

-Gebeler haftada 1 kilo balık tüketmeli. Bu miktarın üzerinde balık
tüketilmesine karşıyız. Çünkü en steril balıkta bile az civarda civa vardır.
Bu balıklar dip balıkları olmamalı. Somon veya yüzey balığı, Akdeniz, Ege
balığı olmalı. Marmara'nın dip balıklarını lütfen tüketmeyiniz.

-Kanola yağı kızartma için en uygun yağdır. Onun dışında birinci seçeneğimiz
zeytinyağdır. Memleketimizin iftihar edebileceği yağdır. Fındıkyağı da
tercih edilebilir.

-Çocuklarımız fastfood türü yiyecekleri 15 günde bir yiyebilirler. Ama
haftada 3 kez yedikleri takdirde beyin tümörlerinde, lenfomalarda ve
lösemilerde 3 kat artış gözükecektir. Çocuklarımıza arada bir verebiliriz.
Ama dışarıdaki yiyeceklerin nasıl kızartıldığını bilmiyorsunuz. Ona göre
hareket edin.

-Çocuklara meyve ve yoğurdu bol yedirelim. Ancak yoğurdu prebiyotik ve ev
yoğurdu olarak kullanalım. Yoğurdunuzu evde yapın. Peynir ve çökelek fazla
miktarda yiyin. Keçi peyniri çok faydalıdır.

-Çocuklarımızı beyaz un, beyaz şeker ve tuzdan koruyalım.

-Belki tuzcular üzülecekler ama Konya'ya akan kanalizasyonlar ve kirletici
sularla, Türkiye'nin en büyük tuzunu karşılayan Tuz Gölü'müz maalesef
torbaların içinde çok iyi steril edilmedikleri takdirde bize kanseri ufak
ufak taşıyorlar. Bu nedenle kaya tuzunu tercih edin. Yani turşu kurduğunuz
tuzu çekin ve çok az miktarda kullanın. Çünkü tuz da kanserojendir.

-Amerika'daki çocukların tombul olmasının sebebi her şeye şeker
katmalarıdır. Ucuz beslenmedir.

-En faydalı gıdalardan birisi cevizdir. Daha sonra fındık ve bademdir.
Ayçiçeği açık alın. İşlemden geçmemiş olacak, kavurup yiyebilirsiniz. Ama
fındık, ceviz gibi yiyecekleri kabuklu alın. Çünkü içine böceklenmesin diye
ilaç sıkılmaktadır. Sonsuz faydaları olan yiyeceklerdir. Günde bir avuç
muhakkak tüketiniz.

-Elma dünyanın en faydalı gıdalarından birisidir.

-Plastik, bakır, alüminyum kap kullanılmamalı. Porselen, cam ve çelik
kullanın. Meyveleri de bu tür kaplarda yıkayın. Bunların içine litresine
göre 9-10 çorba kaşığı elma sirkesi atın. Aşağı yukarı yarım saat bekletin.
Sonra tekrar yıkamayın. Tekrar mikrop alır.

-Meyvelerin üzerine parlak görünmesi için mum sürülüyor. Bunları hakiki
zeytinyağlı sabundan geçirdikten sonra elma sirkeli sudan geçirin. Ya da
elma sirkesi ile ovun. Meyveyi kabuğuyla tüketin eğer sterilse.

-Lahana, marul gibi yiyeceklerin ilk dört kabuğunu çöpe atın. İstediğiniz
kadar yıkayın bunların üzerindeki pestisitleri temizleyemezsiniz. Çaresi
yok.

-3 ayda bir suyunuzu değiştirin. Çok muhteşem sularımız var ama ne olursa
olsun tabiatı rezil ediyoruz. Satın aldığımız sularda az miktarda da olsa
kanserojen dozlar karışabilir. Bunlar kontrollü sular ama 3 ayda bir
değiştirmek gerekiyor.

-Plastik her yerde zehir. Plastik bardaklar, kaplar, plastik herhangi bir
şey... Ben ona girmiyorum bu lafı söylersem yer yerinden oynar. Bu
plastikler ev yapımına girdiler. Doğrudan doğruya inşaat malzemesi olarak
kullanıyorlar. Çok bilinçli olun, çok iyi markalar kullanın. Bunları
söylemem demek Türk ekonomisiyle oynamam demek. Ben insanlara kendimi
adadım, onun için kimseden korkmuyorum açık açık söylüyorum.

-Meyva suyu yerine posasıyla tüketin. Biz kanserli hastalara suyunu
veriyoruz. Meyve suyuna geçmeyen çok madde posada kalıyor. Bu şekilde kolon
ve miğde kanserinden korunmuş oluyorsunuz.

-Bakır, özellikle beyin tümörlerinde ön plana çıkıyor. Çok iyi kalaylı
olursa bu etki azalıyor. Ama kulağınıza bakır küpe bile takmayın.

-Çocuklarımızı yeşil plastik sahalarda oynatmayınız. Plastik çimenler
sentetiktir ve kanserojen madde alabilirler.

-Havuzların iyi temizlenmesine dikkat ediniz. Ozonla temizlemek en fazladır.
Aşırı klorluysa yine kansere hazırlık yapıyorsunuz spor yerine.

-Bütün beyazlatıcılardan kaçınız. Çocuklarımızın kullandığı o pırıl pırıl
bembeyaz defterler klorla temizleniyorlar. Bunlarla temizlenmemiş defter
kullansınlar. Kullandıkları boyalarda da kanserojen etkisi vardır.

*KANSER DALGA DALGA GELİYOR *

Prof. Dr. Erkan Topuz, verdiği şu çarpıcı bilgi ise kanserin boyutlarını
açıkça ortaya koymaktaydı: "Kanser dalga dalga geliyor. 2020 yılında 20
milyon insan kansere yakalanacak. Ama eğer bunları yaparsak belki bunu 15
milyona indirebiliriz. O yüzden gözümüzü açalım. Bu iş çocukluktan başlıyor.
Çocuklarımıza bu terbiyeyi vermek zorundayız. Ailedeki çocuk annesini taklit
eder. Anne ne yiyorsa çocuk da onu yer."

Erkan Topuz, yaptığı açıklamalar nedeniyle bir takım sektörleri zor duruma
soktuğu eleştirileri için ise, "Benim için insan sağlığı birinci plandadır.
Ekonomi ikinci plandadır. Bir insanın kanser olması durumunda devlete ve
millete verdiği zarar milyarlarca dolardır. O yüzden dikkatli olduğunuz
takdirde ekonomiye de katkınız olur. Aslında ben bunları anlatarak
Türkiye'nin ekonomisini de kurtarıyorum farkında değiller" diye konuştu.



Bütün konular: 334
Bütün postalar: 396
Bütün kullanıcılar: 139
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol