Forum
 
=> Daha kayıt olmadın mı?





Forum - Muş Türküsü (Tartışma)

Burdasın:
Forum => <<<GENEL>>> => Muş Türküsü (Tartışma)

<-Geri

 1 

Devam->


Fuat ÜSTÜNDAĞ
(şimdiye kadar 7 posta)
14.01.2008 01:32 (UTC)[alıntı yap]
<img class="" style="margin-right: 10px" height="128" alt="" width="170" align="left" src="http://tbn0.google.com/images?q=tbn:80bNvY7AnkwvdM:http://www.moralhaber.net/resimler/haberler/3039.jpg" />
<h1>Muş Türküsü (Tartışma)</h1>
<p><font style="font-size: 11pt" color="#800000" size="2"><br />
Yıllardır büyük bir zevkle dinlediğimiz Havada Bulut Yok Türküsü üzerinde çok uzun bir zamandır çirkin bir oyun oynanıyor... Oyun diyorum çünkü Türkünün güftesinde geçen Muş kelimesinin birkaç uyanık tarafından Huş’a çevrilmeye çalışılmasına başka söyleyecek bir kelime bulamıyorum.</font></p>
<p><font style="font-size: 11pt" color="#800000" size="2">Bu oyun çirkin bir oyun; çünkü iddia sahipleri ilmî, mantıkî, edebî hiçbir delil ya da belge veyahut bilgi koymadan bir iki tane bilinçsiz sözün arkasına saklanarak bir Türkü ile ilgili gerçekleri değiştirmeye çalışıyorlar. Onların bu iddialarını ve neden yanlış olduğunu aşağıda ilmî metotlar kullanarak açıklayacağım. Ancak, önce bu oyunun neden oynanmaya çalıştığını tahlil etmeye çalışalım...</font></p>
<p><font style="font-size: 11pt" color="#000080" size="2">1- Soru : Muş’un Huş’la değişimini kim neden istiyor ?<br />
<strong>Cevap:</strong> Türküyü başka bir ile ya da bölgeye bağlamak isteyip de Türkünün içinde Muş  kelimesi geçtiği için bunu bir türlü başaramayanlar.<br />
2- Soru : Muş’un Huş’la değişimin tarihî veya edebî bir değeri var mıdır ?<br />
<strong>Cevap:</strong> Kesinle hayır.Çünkü diğer bütün Türküler gibi anonim bir eser olan Havada Bulut Yok türküsü sadece Türk milletinin değil tüm Türk dünyasının ortak malıdır.<br />
3- Soru : Bu işten zarara uğrayan var mı ?<br />
<strong>Cevap:</strong> Evet.Öncelikle bu Türküyle ismini duyurabilen zavallı fakir Muş’un bu lüksü elinden alınmaya çalışılmış ve Türkü ile özdeşleşen Muş bundan zarar görmüştür.<br />
4- Soru : Türküde geçen Muş kelimesinin gerçeği Huş mudur?<br />
<strong>Cevap:</strong> Kesinlikle hayır. Şimdi size bunu ispat edelim</font></p>
<p><font style="font-size: 11pt" color="#800000" size="2"><strong>Derleme Nedir ?</strong></font></p>
<p><font style="font-size: 11pt" color="#800000" size="2">Derleme kelimesi özellikle sözlü edebi metinlerin yazıya geçirilmesi işlemi için kullanılır. Belli bir ilmî metot ve disiplin içinde yapılır.Destan, efsane, masal, mani, bilmece, ninni, türkü gibi ürünler bilinmeyen bir zamanda ve bilinmeyen bir kişi tarafından söylenir.Daha sonra ağızdan ağıza yayılarak söylenir ve bu arada kısmen değişir.Ağızdan ağıza söylenişin devam ettiği bu sürecin bir noktasında eser bir derleyici tarafından tespit edilir ve<br />
kaydedilir.Eserin yazıya geçirildiği bu ilk metin eserin orijinal metni kabul edilir.Bazen eserler farklı derleyiciler tarafından,farklı bölgelerde değişik metinler halinde tespit edilebilir.Her metin ayrı ayrı değerlendirilir ve eser üzerinde yapılan çalışmalar tüm bu metinler incelenerek yapılır.Aralarındaki dil ve anlatım farklılıkları genelde eserin tespit  edildiği yer,zaman ve esere kaynak olan kişinin sosyal ve kültürel yapısına bağlıdır.</font></p>
<p><font style="font-size: 11pt" color="#000080" size="2"><strong>Derleme nasıl yapılır ?</strong></font></p>
<p><font style="font-size: 11pt" color="#000080" size="2">Derleme yapılacak bölgede öncelikle güvenilir kaynak kişi tespit edilir.Bu genellikle işin en önemli kısmıdır. Çünkü, kaynak kişinin kültürel anlamda yozlaşmamış,dejenere olmamış ve yörenin söyleyiş özelliklerine sahip biri olmasına dikkat edilir.Bu yüzden kaynak kişi olarak genellikle yaşlı kadınlar tercih edilir.Çünkü,onlar yabancı kültürlerle erkeklere oranla daha az ilişki içerisindedirler.Kaynak kişi tespitinden sonra eldeki imkânlar ölçüsünde en iyi şartlar altıda kayıt yapabilmek için gerekli malzeme temin edilir.Kaynak kişinin anlatımı için uygun ortam yaratılarak, kesinlikle hiçbir müdahale yapılmadan anlatması yada okuması sağlanır.Sonra da imkânı varsa kayıt kaynak kişiye dinletilir.Materyalin ne için ve nasıl kullanılacağı açık bir şekilde anlatılıp onayı alındıktan sonra kaynak kişinin adı   kullanılarak herhangi bir eserde kullanılabilir.</font></p>
<p><font style="font-size: 11pt" color="#800000" size="2"><strong>Havada Bulut Yok Türküsü Nasıl Derlendi </strong></font></p>
<p><font style="font-size: 11pt" color="#800000" size="2">Öncelikle şunu söylemeliyim ki bu Türkü yukarıda anlattığım ilmî ölçülere tamamen sadık kalınarak derlenmiştir.  İlki 1944 yılında Muzaffer Sarısözen başkanlığında Bedii Yönetken ve teknisyen Rıza Yetişken’den kurulu bir ekip tarafından Muş’ta yapılan derleme çalışmasında yörede düğünlerde def çalan ve düğünü yöneten Duriye Keskin İsimli bir kadın kaynak kişi olarak dinlenmiş,Türkü bir plâğa kaydedildikten sonra kendisine dinletilmiş ve onayı alındıktan sonra türkünün notası çıkarılmış ve TRT repertuarına 341 numarayla alınmıştır.Alınan metin şudur:</font></p>
<p><font style="font-size: 11pt" color="#000080" size="2"><strong>HAVADA BULUT YOK</strong></font></p>
<p><strong><font style="font-size: 11pt" color="#000080" size="2">        </font><font color="#000080" size="2">Havada bulut yok bu ne dumandır<br />
        Mehlede ölüm yok bu ne şivandır<br />
        Bu yemen elleri ne de yamandır<br />
<br />
        Ano Yemen’dir gülü çemendir<br />
        Giden gelmiyor acep nedendir ?<br />
        Burası Muş’tur, yolu yokuştur<br />
        Giden gelmiyor acep ne iştir ?<br />
<br />
        Kışlanın önünde çalınır sazlar<br />
        Ayağım yalnayak yüreğim sızlar<br />
        Yemene gidene ağlasın kızlar<br />
        Ano Yemen’dir gülü çemendir<br />
        Giden gelmiyor acep nedendir ?<br />
        Burası Muş’tur, yolu yokuştur<br />
        Giden gelmiyor acep ne iştir ?<br />
<br />
        Kışlanın önünde redif sesi var<br />
        Açın çantasını bakın nesi var<br />
        Bir çift potin ile bir de fesi var<br />
<br />
        Ano Yemen’dir gülü çemendir<br />
        Giden gelmiyor acep nedendir ?<br />
        Burası Muş’tur, yolu yokuştur<br />
        Giden gelmiyor acep ne iştir ?</font></strong></p>
<p><font style="font-size: 11pt" color="#800000" size="2">Ayrıca,1961 yılında Mustafa Geceyatmaz,Fikret Otyam ve Teknisyen Mücahit Küçükbaran'dan oluşan ikinci bir grupta derleme çalışması yapmıştır.Bu iki grup ve daha sonra gelen başka gruplar;Muş Ovası,Güllü Hamam,Kalenin Bedenleri,Değirmenin Bendine,Dağlarda  Meşelerde,Evleri Var Hane Hane,Muş’un Etrafında Atlı Gezerem,Kınayı Getir Ane,Oy Nayim Nayim,Atım Atım Kır Atım,Garşıda Gıza Gurban,Şirazdır yar Şirazdır gibi türküleri derlemişler<br />
 ve TRT repertuarına katmışlardır.</font></p>
<p><font style="font-size: 11pt" color="#000080" size="2">Bu türkülerden de Kınayı Getir Anayı İzzet Altınmeşe el çabukluğu marifet diyerek Diyarbakır türküsü haline sokarken Güllü Hamam da bir an da Urfa türküsü oluverdi. Eminim bunda Mehmet Özbek’in tıpkı Muş’u Huş ederken yürüttüğü gibi derin ilmi (!) çalışmalarının büyük katkısı olmuştur.<br />
Hatta zaman zaman Muş’un kurtuluşuna denk gelen günlerde bu Türküler TRT sanatçıları tarafından seslendirilip Muş Türküleri adı altında yayınlanırdı.</font></p>
<p><font style="font-size: 11pt" color="#800000" size="2">Yukarıdaki derleme öyküsünün ardından gelelim türkünün edebi incelemesine...<br />
Öncelikle eserin anonim olduğunu hatırlayalım.Anonim eser şu özellikleri taşır:<br />
Yazarı belli değildir.<br />
Yazıldığı zaman belli değildir.<br />
Eser farklı yörelerde farklı kelimelerle söylenebilir.<br />
Anonim eserler Türk milletinin ortak malıdır.Ancak,derlendikleri bölgenin adıyla anılırlar.<br />
Örn: Muş Yöresinden derlenen bir Türkü gibi.<br />
Anonim eserlerin sözlerinde ve bestesinde değişiklik yapma hakkı kimsede yoktur.Çünkü bu eserlerin sahibi Türk milletidir.</font></p>
<p><font style="font-size: 11pt" color="#000080"><font size="2">Bu bilgilerin ışığında hareket ettiğimiz zaman Türkünün orijinal halinin zaman zaman sanatçılar tarafından değiştirilmiş olduğunu ve ortada farklı metinlerin olduğu görülüyor. Mesela Prof Dr.Şükrü Elçin’in 1986 tarihinde basılan Halk Edebiyatına Giriş adlı eserinde  Türkü şu şekliyle yayınlamış :<br />
<br />
</font><strong><font size="2">        HAVADA BULUT YOK<br />
        Havada bulut yok bu ne dumandır<br />
        Mehlede ölen yok bu ne figandır<br />
        Adı Yemendir gülü çemendir<br />
        Giden gelmiyor acep nedendir ?<br />
<br />
        Burası Muş’tur, yolu yokuştur<br />
        Giden gelmiyor acep nedendir?<br />
        Kışlanın önünde redif sesi var<br />
<br />
        Bakın çantasında acep nesi var<br />
        Bir çift kunduruyla bir de fesi var<br />
        Adı Yemen’dir gülü çemendir<br />
<br />
        Giden gelmiyor acep nedendir ?<br />
        Burası Muş’tur, yolu yokuştur<br />
        Giden gelmiyor acep nedendir?</font></strong></font></p>
<p><font style="font-size: 11pt" color="#800000" size="2">      Sayın Şükrü Elçin’in şiirin orijinal metninden bir mısrayı atladığını görüyoruz.Bu da <strong>"Bu Yemen elleri ne de yamandır"</strong> mısrasıdır.Bunu atlayınca şiirin ilk dörtlükten sonra şekil bakımından bozulduğunu görüyoruz.Orijinal metinde şiirin üçlüklerden sonra nakaratlardan oluştuğu görülüyor:<br />
         ___________<br />
         ___________<br />
         ___________<br />
<br />
         Nakarat<br />
         Nakarat<br />
         Nakarat<br />
         Nakarat</font></p>
<p><font style="font-size: 11pt" color="#000080"><font size="2">Oysa Şükrü Elçin’in ilk bölüm dörtlük ikinci bölüm ise üçlükle yapılmış bunun sebebi şiirden çıkarılan bir mısradır. Ayrıca Şükrü Elçin’in eserinde orijinal metinde bulunan bir bölümde alınmamıştır.Şiirin Ölçüsü üçlükler 11’li hece ölçüsü 6+5 duraklıdır.Nakarat  kısımları ise 10’lu hece ölçüsü ve 5+5 duraklıdır.Kafiye bakımından incelendiğinde de Şükrü Elçin’in metninde nakarat kısmında yanlışlık olduğu ortadadır.<br />
         </font><font size="2"><strong>Burası Muş’tur yolu yokuştur<br />
         Giden gelmiyor acep nedendir</strong><br />
Mısralarında yokuştur ile nedendir arasında hiçbir kafiye yoktur.<br />
Oysa,orijinal metindeki,Burası Muş’tur,yolu yokuştur.Giden gelmiyor acep ne iştir? Mısralarında yokuş ve iş kelimeleri arasında iş ve uş arasında tam kafiye vardır ayrıca  anlam ve ahenk açısından daha uyumludur. Prof.Şükrü Elçin’in metni yine de doğruya en yakın metinler arasında gösterilebilir.Gerçek bir ilim adamı olan sayın Şükrü Elçin türküyü  bu şekilde tespit ederek yayınlamıştır.</font></font></p>
<p><font size="2"><font style="font-size: 11pt" color="#800000"> Oysa,bilhassa İnternet üzerinde yaptığım taramalarda öyle çok yanlışlıklarla karşılaştım ki çoğu inanılmazdı.Üstelik bir tanesi Kaynak kişinin adını ve repertuar numarasını ve türkünün hemen hemen orijinal metnini vermiş ancak nasıl olmuşsa bütün Muş’lar Huş’a dönüşmüş.Doğrusu TRT repertuarında bu değişikliğin yapıldığına ilmen inanamam.<br />
<br />
         <strong>Bu düpedüz sahtekârlık olur...</strong></font> </font></p>
<p><strong><font color="#800000" size="2">Yemen Türküsü (Tartışma)-2</font></strong></p>
<p><font color="#000080" size="2">1967 yılında yayınlanan sayın Osman Attilâ’ya ait olan bir antoloji ise türküyü şu şekliyle  tespit etmiş:</font></p>
<p><font color="#000080"><font size="2">          <strong>HAVADA BULUT YOK</strong></font></font></p>
<p><font color="#000080" size="2"><strong>          Havada bulut yok bu ne dumandır<br />
          Mahallede ölen yok bu ne figandır<br />
          Adı yemendir gülü çemendir<br />
          Giden gelmiyor acep nedendir<br />
          Burası Muş’tur yolu yokuştur<br />
          Giden gelmiyor acep ne iştir.<br />
          Kışlanın önünde redif sesi var<br />
          Bakın çantasına acep nesi var<br />
          Bir çift kundurayla bir de fesi var<br />
          Burası Muş’tur yolu yokuştur<br />
          Giden gelmiyor acep ne iştir.</strong></font></p>
<p><font color="#800000" size="2">Görüldüğü gibi günümüzden otuzbeş sene önce yayınlanan antolojideki tespit de sayın Şükrü Elçin’in tespitinden birkaç İstanbul ağzına çevirme gayreti dışında farksızdır.Bu örnekte de birinci kıtanın üçüncü mısrası yoktur.Bu da üçüncü mısranın Muş yöresine has olduğu sonucunu düşündürebilir.Bu mısra ile şiirin şekil bakımından tamamlandığını  düşünürsek türkünün şekil bakımından Muş’ta tamamlandığı sonucu çıkar.</font></p>
<p><font color="#000080"><font size="2">Ruhi SU İnternet sitesinde türküyü adını ve şekil özelliklerin değiştirerek aşağıdaki şekilde yayınlamış :<br />
<br />
          <strong>YEMEN TÜRKÜSÜ</strong></font></font></p>
<p><font color="#000080" size="2"><strong>          Havada bulut yook,<br />
          Bu ne dumandır,<br />
          Mahlede ölen yook,<br />
          Bu ne figandır...<br />
<br />
          Şu Yemen Elleri,<br />
          Ne de yavandır.<br />
<br />
          A bu, Yemen'dir<br />
          Gülü çemendir<br />
          Giden gelmiyor,<br />
          Acep nedendir..?<br />
<br />
          Burası Muş'tur,<br />
          Yolu yokuştur,<br />
          Giden gelmiyor,<br />
          Acep ne iştir..?<br />
<br />
          Kışlanın önünde<br />
          Asker sesi var..<br />
          Bakın çantasında<br />
          Acep nesi var..?<br />
<br />
          Bir çift kundurayla,<br />
          Bir de fesi var...<br />
<br />
          A bu, Yemen'dir<br />
          Gülü çemendir<br />
          Giden gelmiyor,<br />
          Acep nedendir..?<br />
<br />
          Burası Muştur<br />
          Yolu yokuştur,<br />
          Giden gelmiyor<br />
          Acep ne iştir..?<br />
<br />
          Burası Muştur<br />
          Yolu yokuştur,<br />
          Giden gelmiyor,<br />
          Acep ne iştir..?</strong></font></p>
<p><font color="#800000" size="2">Sayın Ruhi Su üçüncü mısrayı yanlış da olsa (yaman-yavan) tespit ediyor ancak şiiri durak noktalarından bölerek şekil bakımından şiirin tamamen yanlış düzenlendiği inancını uyandıracak bir sonuca sebep oluyor.Ama,Türkünün orijinal hali (yaman-yavan,redif-asker,  Ano- a bu dışında) fazla değişikliğe uğratılmamış ve Muş, Huş edilmemiş.</font></p>
<p><font color="#000080"><font size="2">TRT repertuar dairesinden türkünün orijinal metnini istediğimde bana şunu gönderdiler :<br />
<br />
        <strong>HAVADA BULUT YOK</strong></font></font></p>
<p><font color="#000080" size="2"><strong>        Yöre: MUŞ<br />
        Kaynak Kişi: Düriye Keskin<br />
        Derleyen: Muzaffer SARISÖZEN<br />
<br />
        HAVADA BULUT YOK BU NE DUMANDIR<br />
        MEHLEDE ÖLÜM YOK BU NE ŞİVANDIR<br />
        ŞU YEMEN ELLERİ NE DE YAMANDIR<br />
<br />
        ANO YEMENDİR GÜLÜ ÇEMENDİR<br />
        GİDEN GELMİYOR ACEP NEDENDİR<br />
<br />
        ŞU DAĞIN ARDINDA REDİF SESİ VAR<br />
        VARIN BAKIN ÇANTASINDA NESİ VAR<br />
        BİR ÇİFT PABUÇ İLE BİR DE FESİ VAR<br />
<br />
        BURASI HUŞ’TUR YOLU YOKUŞTUR<br />
        GİDEN GELMİYOR ACEP NE İŞTİR<br />
<br />
        KIŞLANIN ÖNÜNDE ÇALINIR SAZLAR<br />
        AYAĞIM YALNAYAK YÜREĞİM SIZLAR<br />
        YEMEN’E GİDENE AĞLIYOR KIZLAR<br />
<br />
        BURASI HUŞ’TUR YOLU YOKUŞTUR<br />
        GİDEN GELMİYOR ACEP NE İŞTİR</strong></font></p>
<p><font color="#800000"><font size="2"><strong>ŞİVAN</strong>:Ağıt,figan<br />
<strong>REDİF</strong>:Terhis edildikleri halde ihtiyaç halinde yeniden askere alınan kişiler.<br />
<strong>HUŞ</strong>:Yemen’in başkenti Sane ile Taiz şehirleri arasındaki bir Türk kalesinin ismidir.Türkü eski Türkçe ile yazılırken <strong>Huş</strong>’un üzerindeki nokta zamanla unutulmuş böylece HUŞ sözcüğü MUŞ oluvermiş ve dolayısıyla da bu türkü MUŞ ile bütünleşmiştir.</font></font></p>
<p><font color="#800000"><font size="2"><strong>KAYNAK</strong>:TRT Müzik Dairesi Başkanlığı Türk Halk Müziği Sözlü Eserler Antolojisi 1.cilt</font></font></p>
<p><font color="#000080" size="2">Şimdi devletin en güvenilir kurumlarından birinde gerçeklerin nasıl çarpıtıldığını görelim. Bir kere türkünün "Huş" dışındaki bilgileri eski repertuar kayıtlarıyla aynı.Kimin marifetiyle olmuş bilemiyorum ama biri el çabukluğuyla Muş'u Huş etmiş.Üstelik de oldukça ilmi bir de açıklama yapmış efendim.Eski Türkçe’yle yazılırken -h- harfinin üstündeki nokta unutulmuş da onun için Muş,Huş olmuş.Umarım bu bilgiyi veren kişi eski yazı bilmiyordur.Çünkü, bilmiyorsa cahilliğine,biliyorsa sahtekarlığına vereceğim yaptığı yanlışı. Eski Türkçe’de üzerinde nokta olan H harfi Hı'dır. Üzerindeki noktayı yazmazsanız Ha olur. Ha harfini m olarak da ancak kara cahiller okur.</font></p>
<p><font color="#800000" size="2">Ayrıca, Türkü derlenirken başvurulan Kaynak kişi Duriye Keskin bu Türküyü sözlü edebiyat geleneğinden öğrenen okuma yazması olmayan bir kişidir. Acaba bu türkü ne zaman yazılırken böyle bir yanlışlık ! yapılmış da hangi büyük zeka bunun farkına nasıl varmış ve ne zaman varmış.</font></p>
<p><font color="#000080" size="2">Aslında her şey rahmetli Barış Manço'nun yıllar önce Yemen'e yaptığı bir gezi esnasında gittiği Huş Kalesi için söylediği ve sadece basit bir mantık yürütmeden ibaret olan "Burası Huş, yolu da yokuş , belki de bizim türküdeki Huş burası olabilir." sözlerinden kaynaklandı. Sonra kendi söylediği bu söze kendi de inandı. Asıl önemlisi yıllarca bu türküyü dinleyip içindeki Muş kelimesinden çeşitli sebeplerden ötürü hoşlanmayanlar da bu sözlere sıkıca sarıldılar ve yukarıdaki yanlışlara kadar gidildi.</font></p>
<p><font color="#800000" size="2"><strong>Türkünün Şekil Bakımından İncelenmesi:</strong></font></p>
<p><font color="#800000" size="2">Türkü altı kıtadan oluşmuştur. Kıtalar üç tane üçlük ve nakaratlar ikiliklerden oluşmuştur. Sanırım Ruhi Su’da bu nedenle şiiri duraklardan bölmüştür Hece Ölçüsü:Üçlü kıt’alar 11’li hece ölçüsüyle,diğer kıtalar 10’lu hece ölçüsüyle yazılmıştır.</font></p>
<p><font color="#800000" size="2">Durak : 6+5 ve 5+5 duraklıdır. Şiirin Kafiye şeması:</font></p>
<p><font color="#800000" size="2">        a______________ dumandır<br />
         ______________ şivandır dır’lar redif, -an’lar Tam Uyak<br />
        a______________ yamandır<br />
        b______________ çemendir<br />
        b______________ nedendir -dir’ler redif, -en’ler Tam uyak<br />
        c______________ yokuştur<br />
        c______________ iştir -tır’lar redif, -iş’ler Tam uyak<br />
        d______________ sesi var<br />
        d______________ nesi var -i var’lar redif, -es’ler Tam uyak<br />
        d______________ fesi var<br />
<br />
        ______________<br />
        ______________<br />
        ______________ Nakarat<br />
        ______________<br />
<br />
        e______________ sazlar<br />
        e______________ sızlar -lar’lar redif, -ız’lar Tam uyak,-z<br />
        e______________ kızlar yarım uyak<br />
        ______________<br />
        ______________<br />
        ______________ Nakarat<br />
        ______________</font></p>
<p><font color="#000080" size="2">Görüldüğü gibi eser anonim bir türkü olmakla beraber oldukça kuvvetli bir şekle sahiptir. Buradan türküyü ilk söyleyen kişinin hece ölçüsüne ve özelliklerine vakıf olduğu sonucuna varabiliriz. Ayrıca, diğer Muş türkülerinin bir çoğunda yukarıdaki şekil özelliklerinden bilhassa üçlükler ve ardından gelen nakaratlar oldukça çoktur. Bu bir söyleyiş farklılığıdırve Muş türkülerinin ayırt edilmesinde kullanılabilir.</font></p>
<p><font color="#800000" size="2">Şimdi sıkı durun....Yukarıda Muş’un Huş edilmesinin kime ne yararı olacağını sormuş ve cevap olarak Türküyü başka bir ile ya da bölgeye bağlamak isteyip de Türkünün içinde Muş  kelimesi geçtiği için bunu bir türlü başaramayanlar.Cevabını vermiştim.Ama ben bunları yazarken şimdi aşağıya aldığım metni henüz görmemiştim. Aramalarım sırasında karşıma çıkana şaşırmadım,haklı olduğumu gördüm. Türkiye’de hiçbir kanuna,töreye,ahlâka saygısı kalmayan gözü kara, hilebâz zekalı, kazanayım da nasıl olursa olsun, elde edeyim ne pahasına olursa olsun felsefesiyle hareket eden basit ruhlu insanların çabalarının sonucuydu gördüğüm. Daha öz bir ifade ile sahtekârlığın belgesiydi bu.</font></p>
<p><font color="#000080"><font size="2">Şimdi bu utanmaz insanların yukarıda incelemesini gördüğünüz metin ve şekil açısından incelemesini okuduğunuz türküyü ne hale soktuklarına ve nereye mal ettiklerine bir  bakalım.<br />
<br />
        </font><strong><font size="2"> YEMEN TÜRKÜSÜ<br />
<br />
        HAVADA BULUT YOK BU NE DUMANDIR<br />
        MAHLEDE ÖLÜM YOK BU NE ŞİVANDIR<br />
        ŞU YEMEN ELLERİ NE DE YAMANDIR<br />
<br />
        ANO YEMENDİR GÜLÜ ÇEMENDİR<br />
        GİDEN GELMİYOR ACEP NEDENDİR<br />
        BURASI HUŞTUR YOLU YOKUŞTUR<br />
        GİDEN GELMİYOR ACEP NEDENDİR<br />
<br />
        KIŞLANIN ÖNÜNDE REDİF SESİ VAR<br />
        BAKIN ÇANTASINDA ACEP NESİ VAR<br />
        BİR ÇİFT PABUÇ İLE BİR DE FESİ VAR<br />
<br />
        KIŞLANIN ÖNÜNDE ÜÇ AĞAÇ İNCİR<br />
        KOLUMDA KELEPÇE BOYNUMDA ZİNCİR<br />
        ZİNCİRİN YERLERİ NE YAMAN SANCIR<br />
<br />
        KIŞLANIN ÖNÜNDE SIRA SÖĞÜTLER<br />
        ZABİTLER OTURMUŞ ASKER ÖĞÜTLER<br />
        YEMENE GİDECEK BU KOÇ YİĞİTLER<br />
<br />
        KIŞLANIN ARDINI DUMAN BAĞLADI<br />
        ANALAR BABALAR KARA BAĞLADI<br />
        YEMENE GİDENE HERKES AĞLADI<br />
<br />
        KIŞLANIN ARDINDA YÜZÜYOR KAZLAR<br />
        AYAĞIM AĞRIYOR YÜREĞİM SIZLAR<br />
        YEMENE GİDENE AĞLIYOR KIZLAR<br />
<br />
        KIŞLANIN ARDINDA BİR KIRIK TESTİ<br />
        ASKERİN ÜSTÜNE SAM YELİ ESTİ<br />
        GELİNLİK TAZELER UMUDU KESTİ<br />
<br />
        Anonim, Yöre: Elazığ</font></strong></font></p>
<p><font color="#800000" size="2">Bu okuduğunuz türkünün Havada Bulut Yok türküsüyle hiçbir alâkası olamadığını kendi vicdanları da kabul etmiş olacak ki türkünün adını değiştirmekten başka çare bulamamışlar. Şimdi içinde Muş kelimesi geçen bir türküyü Elazığ türküsü yapmak inandırıcı olamayacağı için önce Muş, Huş ediliyor sonra da türkü hiç ediliyor, taktik bu. </font></p>
<p><font color="#000080" size="2">Aslında bu kültürel korsanlık uzun yıllardır kültüre kaynaklık eden vilayetlerin büyük sıkıntısıdır ve bazı vilayetler bunu ne yazık ki daha sıklıkla yapıyorlar. Mesela Çayda çıra yanıyor benim çocukluğumda Diyarbakır’a aitti.Sonra nasıl oldu anlamadım Elazığ’ın oldu.  Bizim Güllü Hamam bir anda Urfa’nın Yeni Hamam’ı oldu. </font></p>
<p><font color="#800000" size="2">Gerçekte ise bunlara hiç gerek yok.Çünkü, bunlar zaten Türk milletinin ortak kültürel mirasıdır. Bizim görevimiz ufak-tefek çıkarlar için bu mirası, değiştirmemek, orijinal halini korumak ve sonraki nesillere aldığımız gibi aktarmaktır. Yoksa, çeşitli yörelerde elbette bir çok Yemen Türküsü söylenmiştir. Çünkü Yemen  bilhassa Doğu Anadolu halkı üzerinde derin izler bırakan bir bölge olmuştur. Bununla ilgili bir çok türkü, ağıt söylenmiş olması tabiidir.Peki neden ille de Havada bulut Yok türküsü isteniyor?Sanırım diğer Yemen Türkülerine göre daha çok sevilmesi ve dinlenmesi bazı töre tanımazların iştahını kabartıyor ve türküyü elde etmeleri için yukarıdaki gibi sahtekârlıklara başvurmalarına sebep oluyor. Ama, yukarıda yapılana söylenecek tek bir şey kalıyor...Ayıp!...Hem de Çok ayıp!... </font></p>
<p><strong><font color="#000080" size="2">M. Murat GÜVEN</font></strong></p>
<p><font size="2"><font style="font-size: 9pt">Kaynak:Turkav</font><span style="font-size: 9pt"> / Burası Muş'tur<br />
<br />



Bütün konular: 334
Bütün postalar: 396
Bütün kullanıcılar: 139
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol