DEĞİL
Yedik ekmeğini içtik suyunu,
Çok özledik yaylasını toyunu
Bizlere feleğin kötü oyunu,
Kırışmış hayeller,hiç belli değil.
Otu toplar ekinleri biçerdik,
Sıcakta ayranı tasla içerdik.
Harmanı kaldırır bulgur döverdik.
Ne oldu sohbetler,bal gibi değil.
Ne güzeldi bizim yaylanın yolu,
Yağardı kar, yağmur,bazende dolu.
Çoşkun çay olurdu sanki körsuyu,
Çimerdik körsu da, göl gibi değil.
Atalar vardı ki yaşlı bir çınar,
Hacının bulağı acılı pınar.
Duygular fırtına,es deli rüzgar,
Yakar yürekleri,kor gibi değil.
Gurbet deyip evlerini satanlar,
Orda kalıp kop'a sahip çıkanlar.
O eski günleri unutuk canlar,
Bir daha o günler gelesi değil.
Giderdik alese ota kamışa
Küskünlük olmaya herkes barışa.
O gün ola eski dostlar kavuşa,
Sarılır o kollar,el gibi değil.
Ne ekini kaldı nede bir yaba,
Yaşamak içindi hep bunca çaba.
Kimimiz anne oldu kimimiz baba,
Şu gurbetin yolu,yol gibi değil.
Kop, üstündağ'ın çocukluk yurdu,
Aradı dostlarını her daim sordu.
Çeçili, peyniri, yağı yoğurdu,
Tatlıdır hepisi,dil gibi değil.
DEMEYECEĞİM
Günler aylar geçip yıllar olsada,
Hazan olsa yaprağımı döksede.
İthiyarlık bu belimi büksede,
Seni ve o günleri unutmayacağım.
Senden yana umutlarım bitsede,
Gönlümde ateşin hepten sönsede.
Deli gönlüm bırak vazgeç desede,
Sevdanı sır gibi saklayacağım.
Kendime ayrı bir yuva kurduysam,
Ne arayıp nede seni sorduysam.
Selamı sabahı hepten kestiysem,
Unutma kalbimden silmeyeceğim.
Olurya unutur aramasanda,
Resimleri yırtıp çöpe atsanda
Kalbinde adımı karalasanda
Adını kimseye demeyeceğim.
DİYORDUN
Gece yine seni, düşümde gördüm.
Susayan gönlüme, su serpiyordun.
Gelinlik giymiştin, melek misali,
Salınarak bana,koş gel diyordun.
Ne kadar güzeldi, nazik bedenin.
Hoş oldum elime değince elin,
Hayli duygu yüklü, güzel gecenin,
Hiç sonu gelmesin, nolur diyordun.
Sevinmiştim gece, seni görünce.
Ne gül sana eşti, nede menekşe.
Ayrılık zamanı gelmeden önce,
Hadi al buseni,çabuk diyordun.
Okşadın ruhumu, olanca gece.
Dilim tutulmuştu, etmedi hece.
Sabah olup heryan, tam ışıyınca,
Ben gidiyorum,bay bay diyordun.
DOĞUM GÜNÜ
(Kızım Neşe'ye)
Doğumun kutlu kızım nasılsın,
Tatlı dillim hoş bakışlım nasılsın.
Kalbindeki sevgiyi bilse arılar,
Onlarda balını orada yaparlar.
Bugün 19 Mayıs unutmam asla,
Hadi gel başını göğsüme yasla.
Ölürüm yoluna ah etmem bile,
Melek yüzlüm gelip canımı alsa.
DOSTUN
Gerçek dost ömüre ömürler katar,
Sevgisi sevdası başkadır dostun.
Görmeyince seni arayıp sorar,
Özlemle bakışı başkadır dostun.
Yüreğinden sevda selleri akar,
Sevgiye susayan kalpleri yıkar.
Arılar Çiçeğe bir başka bakar,
Kovanda bal ile petektir dostun.
Herdem dostumuza hatır soralım,
Gönül bahçesinden bir gül verelim.
Üstündağ'ım böyle arzu ederim,
İrem bahçesinde bir gül dür dostun.
DÜŞÜNMEK LAZIM
Bu fino, bu ayıyı hiç çekinmeden,
Boğar dediyseler düşünmek lazım.
Kocaman fil, şemsiyenin altına,
Sığar dediyseler düşünmek lazım.
Karıştırma ne kuruyu ne yaşı,
Asıl görevimiz eğmektir başı.
Gökten başınıza musalla taşı,
Yağar dediyseler, düşünmek lazım.
Kuruş etmez ötemizle berimiz,
Acep neresidir bizim yerimiz.
Goril yavrusuna büyüklerimiz,
Zağar dediyseler, düşünmek lazım.
Demir imal ettik, semiz otundan,
Deveyi uçurduk çatı katından.
Birgün güneş hiç kuşkusuz batıdan,
Doğar dediyseler, düşünmek lazım.
Öküz boynuz sallar devirir dağı,
Küçücük bir tırtıl mahfeder bağı.
Ferhat Şirin için delmişti dağı,
Deldi dediyseler, düşünmek lazım.
Başımıza yağacak taş ile kaya,
Asfaltın üstüne kırmızı boya.
Balinalar bir küçücük kovaya,
Sığar dediyseler, düşünmek lazım.
Tavan çok yukarda eremez taban,
Her yere giremez çulsuz gariban.
Damızlık boğayı sosyete çoban,
Sağar dediyseler, düşünmek lazım.
Üstündağ rahat dur otur yerinde,
Millet perişanmış kimin derdinde.
Gün olurda bir gün açılır perde,
Görürler ... dediyseler düşünmek lazım.