O TADI VERMİYOR
Bir sevda bilmeze gönül vermiştim,
Ne birşeyler diyor,nede anlıyor.
Bilmem ne yapayım nasıl edeyim,
Ne bana gel diyor,nede geliyor.

Oysa ki beraber hayal kurmuştuk,
Bazen ağlamıştık bazen gülmüştük.
Esti rüzgar fırtınaya dönüştük,
Savrulduk biryana kader deniyor.

Sahil sessiz biz ikimiz,aydede,
Zaman dönse yaşanılsa yinede.
Şubat ayı karbeyazı her yerde,
Ne yazık ki canana erilmiyor.

Hertaraf bembeyaz soğuk kış ayı,
Resimlere bakıp,içmiştik çayı.
Anladım tabiki hanya-Konyayı,
Gitti güzel günler geri gelmiyor.

Korka korka yanağını okşadım,
Oysa ki sevmekti seni muradım.
Tutuldum sevdana konuşamadım,
Sendeki o tadı birşey vermiyor.

Biliyorum ayrılığı ben seçtim,
Su oldun bardakta hep seni içtim.
Sarhoş olup bazen kendimden geçtim,
Şarap ta sendeki o, tadı vermiyor.


OĞLUM

Ben babayım sende, biricik oğlum.
Benin herşeyimsin, hemde umudum.
Gelmediğin gece, nasıl arardım.
Ben babayım sende, biricik oğlum.

Uykular tutmazdı, hiç gözlerimi.
Ta ki duyuncaya kadar sesini.
Sitresler kaplardı, deli olurdum.
Ben babayım sende, biricik oğlum.

Korkuyordum ani, fren sesinden.
Fırlardım yataktan, hem de içerden.
Gece beklemekten, asla yılmadım.
Ben babayım sende, biricik oğlum.

Aldırmazdın benim, üzüldüğüme.
Getirmezdin beni hiç,aklına bile.
Yinede yılmadım, ardından koştum.
Ben babayım sende, biricik oğlum.

Karşılık beklemem, bunu iyi bil.
Beklediğim o ki, iyi insan ol.
Başım dik dursun ki, oynasın kolum.
Ben babayım sende. biricik oğlum.

OLMASAYDIM

Hüzünlüyüm gönlüm darda,
Gözlerim hep ufuklarda.
Bu ortamda bu şartlarda ,
Bu gurbette olmasaydım!

Geçti ömrüm sürünmekle,
Derdi gamı kürümekle.
Masum,mağdur yürümekle,
Bu gurbette olmasaydım!

Acıyorum insanına,
Hasret sıcak yuvasına.
Kim bakacak yavrusuna,
Bu gurbette olmasaydım!

Nede çoktu amaçlarım,
Bir dağ oldu yamaçlarım.
İşte örnek ak saçlarım ,
Bu gurbette olmasaydım!

Ne kasaba ne de köyde,
Yaşadığım herbir yerde.
Kısacası bu devirde,
Bu gurbette olmasaydım!

Hertarafta çöp ile kir,
Geliri yok millet fakir.
İnanmazsan gel sende gör,
Bu gurbette olmasaydım!

İsteklerim çok değildi,
Önceleri çok iyiydi.
Sıkıntılar belim eğdi,
Bu gurbette olmasaydım!

OLMAZ
Sen bu cesareti nereden aldın,
Dünkü dediğini,bu günkü tutmaz.
Şimdi anlaşıldı neymiş muradın,
Sana o pastayı yediren olmaz.

Çabuk fark ettiniz düz ile tersi,
Elbet verecekler size son dersi.
Hukuk kararının geliyor sesi,
Sana duruşmada hak veren olmaz.

Ser verilir ama vatan verilmez,
Müslüm gayrimüslüm,insan seçilmez.
Yobazın diktiği birşey giyilmez,
Kavuğu kaftanı dikenin olmaz.

Geçim derdi ile yanıp tutuşan,
Hani adaletin millet perişan.
Gözünü bürümüş para ile şan,
Size o parayı saydıran olmaz.

Hocayla talebe birler özünde,
Mecliste müritler, onun sözünde.
Cumhuriyet neymiş,yok özlerinde.
Size o meclisi yar eden olmaz.

Oyu topladılar, yüzde kırk yedi.
Ne yazık ki halkı, hiç dinlemedi.
Üstündağ diyor ki, millet denedi,
Artık yalanlara inanan olmaz.



OLMAZ ADAM

Tahta yürekli taş beyinden,
Adam olurmu,olmaz adam.
Belli ki kaçmış bu ininden,
Adam olurmu,olmaz adam.

Yüzsüzlüğünü hüner sanar,
Gördüğünü hep alır kaçar.
Hayatı hepten palavradır,
Adam olurmu,olmaz adam.

Birkaç diploma almış olsa,
Sabaha kadar namaz kılsa.
Saç başını da yolup dursa,
Adam olurmu,olmaz adam.

Yemin edip hep ağlasın,
İster tövbekar bir kul olsun.
Üniversite okul görsün,
Adam olurmu,olmaz adam.

Bulduğunu hep,şapur şupur.
Kelebekçe kola şak takılır.
Ona kodesler çok yakışır,
Adam olurmu,olmaz adam.

Ne gelen belli ne de giden,
Ayakta yemek yiyenlerden,
Ev sırlarını söyleyenden,
Adam olurmu,olmaz adam.

İnanıp iman eylesede,
Hor bakacaktır emanete.
Eğer düşkünse haram ete,
Adam olurmu,olmaz adam.

Evdekilere hor bakanlar,
Bakar gözleri kör olanlar,
Komşu malını aşıranlar,
Adam olurmu,olmaz adam.

Aymaz kafadan, hem bedenden.
Yetim hakkını yiyenlerden,
Haram helalı, bilmeyenden,
Adam olurmu,olmaz adam.

Hep küfür eder, ona buna.
Namaz da kılar, din adına.
Tokat atarsa bir kadına,
Adam olurmu,olmaz adam.

Görünüşleri neye benzer?
Çoluk çocuğu illallah der.
Kimseye hak yok,hep benim der.
Adam olurmu,olmaz adam.

Boynu uzundur, karabatak.
Ana babaya, söver çatlak.
Karısını hep döven salak,
Adam olurmu,olmaz adam.


ORDUMUZA

Seni kıskanırım, çünki hayranım,
Çok yaşayın emi, benim canlarım.
Gerekir se dağda bile yatarsın.
Çok yaşayın emi, benim canlarım.

Hep böyle gürle coş, hiç çekme acı,
Ağırmasın başın, tutmasın sancı.
Biliriz ki asker olmak, bir vatan borcu,
Çok yaşayın emi, benim canlarım.

Henüz bulunmadı, yoktur bir eşin,
Vücudun siperdir, göklerde başın.
Dosta dostsun,düşmanladır savaşın,
Çok yaşayın emi, benim canlarım.

Haddini bilirsin çatmazsın boşa,
İşbaşa düşünce bakmazsın yaşa
Senin katkın, kavga değil, barışa,
Çok yaşayın emi, benim canlarım.

Almışsın,Türk Milletinden gücünü,
Yaşatmadın bu millete, hüzünü.
Hep güldürdün,bu vatanın yüzünü,
Çok yaşayın emi, benim canlarım

ORTAK OLALIM
Sevmezmiyiz karşılığı olunca.
Sevmeli sevilmeli ömür boyunca.
Gönül şad olmazmı, huzur bulunca.
Gelde bu huzura ortak olalım.

Dost kalalım çizgimizden şaşmadan,
Dost dostu anlamaz yakınlaşmadan.
Dostluklar kurulmaz kucaklaşmadan,
Gel seninle dostça kucaklaşalım.

Huzur buluyoruz, dostu görünce,
İşte geldim, yanındayım deyince.
Sıkıntı mı kalır dost pay edince,
Gelde bu dostluğa ortak olalım.

Kimi dargın durduk, kimi barıştık.
Barış olsun diye azmı savaştık.
Onun için birbirimize yaklaştık,
Bu birliğin arkasında duralım.

OKUMAYLA ADAM OLUNMUYOR Kİ

Anamız babamız okul mu gördü,
Okumayla adam olunmuyor ki.
Nice diplomalı, insan öldürdü,
Okumayla adam olunmuyor ki.

Onca insan gördüm, bakar ama kör,
Göğüs kafesinin içi dolu şer.
Adamsan hakkını sahibine ver,
Okumayla adam olunmuyor ki.

Altın pırlantayla yapılsa kürsün,
Görmezsen gerçeği demek ki körsün.
İyi bak ki gözün adamlık görsün,
Okumayla adam olunmuyor ki.

Köylü işçi memur, aç kaldı yetim,
Kimselere çatmak, değil niyetim.
Baksana ne hale geldi Milletim,
Okumayla adam olunmuyor ki.

Bir kişi ki saygı sevgi bilmezse,
Edepten erkandan nasip görmezse.
Şayet bir insanda onur olmazsa
Okumayla adam olunmuyor ki.

O ZAMAN

Gongilih dağının karı erirse,
Gado'nun deresi coşar o zaman.
Olur ya ayağım Kop'a yürürse,
Dostlarım yanıma koşar o zaman.

Bulanık sevdası bizde aynıdır,
Birileri çıkmış su bulandırır.
Yangın hepimizi aynı yandırır
Kuruyan yaralar kanar o zaman

Oya yaparlardı çiçek nakışı,
Meşhur Körsu muzun nazlı akışı.
Kop'un güzelinin alttan bakışı,
Aşığın gönlünü dağlar o zaman.

Temennim yanmasın ana yüreği,
Sakın yıkılmasın yuva direği.
Yapamaz tandırda lavaş ekmeği,
Gözleri kan revan ağlar o zaman

Seven hastasıyla beraber inler,
Azrail gelince senimi dinler.
Dul kalan analar, taze gelinler,
Yas tutar karayı bağlar o zaman.

OLMAZ
Bir davet göndermiş nazlı yar bana,
O nazik davete gitmemek olmaz.
Arttı bülbül gibi ah ile zarım,
Nazlı yar bağında ötmemek olmaz.

Ne güzel yaşardık bahar yazları,
Şimdi hayalimde güzel gözleri.
Kemandır kaşları tatlı sözleri,
Şeker leblerinden tatmamak olmaz.

Hayaller kurdukça oldum lal gibi,
Bir gün kavuşsaydım bende el gibi.
Bahçede açılmış gonca gül gibi,
El atıp gülünden dermemek olmaz.

Üstündağ diyor ki gitmez hayalin,
Kalbime yer etmiş o gül cemalin.
Dünyalara değer gelen selamın,
Yolunu şaşırıp bulmasa olmaz.

ORDA OLAYDIM
Gök gürleyip yıldırımlar çakanda,
Kar eriyip soğuk sular akanda.
Konu komşu yaylalara çıkanda,
İsterim o zaman orda olaydım.

Allı turna gökyüzünde uçanda,
Kuzucuklar anasına koşanda.
Her bir yanda çiçekleri açanda,
İsterim o zaman orda olaydım.

Ara sıra fırtınalar kopanda,
Kar gülleri piyasaya çıkanda.
İlkbaharda galağları yıkanda
İsterim o zaman orda olaydım.

Direğe asardık kesik kazları,
Çatılardan sarkan uzun buzları.
Bir başkadır ilkbaharı yazları,
İsterdim o zaman orda olaydım.

Gurtlu bulak toprak ile dolmasın,
Suyundan içenin eksik olmasın.
İsterim ki suyun hiç kurumasın,
Suyundan içmeye orda olaydım.

Az mı gezdik aleslerin düzünde,
Suları çıkardı kaya gözünde.
Kurbağa yüzerdi suyun üstünde
Soğuk su içmeye orda olaydım

Harmanda akşama güneş batanda,
Yataklar serilip yerde yatanda.
Ay buluttan çıkıp bize bakanda,
Yıldızlar saymaya orda olaydım.

Yaşlı nenem bana oku diyende,
Babam tabak tabak çorba içende.
Anam da bizlere tuman dikende,
İsterim ki şimdi çocuk olaydım.

Kışın bolca ğangel ğaşıl yenirdi,
Ananın diktiği don giyilirdi.
Nede güzel horaveller denirdi,
Horavel demeye orda olaydım.

Anam güzel sac ekmeği yapardı,
Tereyağı ile güzel yağlardı.
Doyurunca dışarıya salardı,
Gezip dolaşmaya orda olaydım.

Akşam oldu nağır geldi eve gel,
İnekleri çeker, vururduk gırgel.
Sabah olur elde kürekle ğırzel,
Ahır süpürmeye orda olaydım.

Ta Siirt ten üzüm satan gelende,
Artık koşuşturma başlardı evde.
Buğday verip üzüm alırdık bizde,
Üzümden aldığım yaşta olaydım.

Komşular ahırda toyu tutanda,
Gençler sevdiğine cilve satanda.
Damat bey geline elma atanda,
Damadın yanında sağdıç olaydım.

Oradan ayrıldım hayli yıl oldu,
Bu yılda gelemem vakit geç oldu.
Uzak yakın komşularım ne oldu,
Onları sormaya orda olaydım.

Bu gurbetlik bizi buraya saldı,
Bilmem eskilerden şimdi kim kaldı.
Bilmiyorum bizim evi kim aldı,
Bunları bilmeye orda olaydım.

Üstündağ ağlıyor gözyaşı akmaz,
Dostlar birbirine kem gözle bakmaz.
Gurbet bizi tuttu artık bırakmaz,
İsterim şu anda orda olaydım.