Fuat ÜSTÜNDAĞ (şimdiye kadar 118 posta) | | SAĞCI SOLCU DİNCİ IRKÇI
Meydanlarda at oynatan beylerden
Sağcı solcu dinci ırkçı çoştular
Haber yok memurdan işci köylüden
Sağcı solcu dinci ırkçı çoştular
Bu vatanı parça parça satanlar
Hep havadan sudan atıp tutanlar
Mecliste yan gelipte yatanlar
Sağcı solcu dinci ırkçı çoştular
Seçimlerle başkan ettik birini
Çekemeyiz artık bunun şerini
Tüm vatana yaydılar kinlerini
Sağcı solcu dinci ırkçı çoştular
Kör değil görüyor tüm gözler
Elbet o gün olur paylanır kozlar
Ağlıyor analar hemde genç kızlar
Sağcı solcu dinci ırkçı çoştular
Bu ülke sahipsiz içi boş değil
Bunun için ölümlere koştular
Biliyorum bu gidişat hoş değil
Sağcı solcu dinci ırkçı çoştular
SANA DİYEMİYORUM
Sevdan yüreğimde adın dilimde,
Aşkımı ben sana diyemiyorum.
Bilmem ki bu derdimin varmı ilacı,
Derdimi ben sana diyemiyorum.
Hasretinden yavaş yavaş eridim,
Belki rast gelirsin diye yürüdüm.
Sevdanı içimde daim korudum,
Ne yazık ki sana diyemiyorum.
Keşke görmeseydi bu gözler seni,
Gece gündüz heran özlerim seni.
O gün bayram olur görürsem seni,
Ne yazık ki sana diyemiyorum.
Fuat ÜSTÜNDAĞ
SEÇERİM
Bakışına kanıp gönlümü verdim
Ne hatırım sordun,ne selam verdin
Kar boran misali hoyratça estin
Kokunu almadan çekilip gittin.
Bazen hoş olurdun ümit verirdin
Fırtınaya döner çok sert eserdin
Sevdalanıp sana gönülümü verdim
Kaçma ki, vazgeçip başka seçerim.
SEN
Aç, işsiz mekansız kalan insanım,
Kamuda tarlada fabrikada sen.
Bilirim, vatan için ölürsün her an.
Kamuda tarlada fabrikada sen.
Sosyal hukuk devletidir biçimi,
Bol keseden atan, alır seçimi.
Vatandaşın kan bürümüş içini,
Kamuda tarlada fabrikada sen.
Nedense, hep böyle gidiyor.
Birileri, sevinip bayram ediyor.
Midesi boş, yırtık donla geziyor.
Kamuda tarlada fabrikada sen.
Üstündağ, elbet bu halk uyanır,
İyiyi kötüyü bir güzel tanır.
Halden bilmeyene dersini verir,
Kamuda tarlada fabrikada sen.
SENİN
İçim ürperiyor gelince sesin,
Ne güzel akardı sellerin senin.
Yem yeşil ovanda o lalelerin,
Ne güzel kokardı güllerin senin.
Körsu nede güzel temiz akardı,
Herkes buğdayını onda yıkardı.
Evimizde bolca kaz tavuk vardı,
Lezzetli olurdu kazların senin.
Herkes tarlasını ekip biçerdi
Yazın çalışırdı kışında yerdi,
Hey gidi o günler iyi günlerdi,
Eriyip yok oldu devranın senin.
Hani o yaşantı büyükler hani,
İşte her şey yalan, bu dünya fani.
Unutmak olur mu Bulanık seni,
Ne güzel söylerdi dillerin senin.
Ovada yaylada tarla çayırda,
Seher vakti gör ki herkes ayakta.
Soğukta sıcakta,ayazda karda,
Ne güzel eserdi yellerin senin
Güz gelince epey bulgur döverdik,
Hangeli görende Bismillah derdik.
Basmanın üstünde oyun oynardık,
Ne var ki kalmadı mecalin senin.
Kaldım buralarda, artık dönemem.
Öleni kalanı pekte bilemem,
Dostlarla görüşüp, halin soramam.
Pekte hatırlıdır insanın senin.
Üstündağ'ım bilki hayli yıl oldu,
Kış geldi hertaraf bembeyaz oldu.
Komşular göç etti evleri kaldı
Şimdi tanınmıyor insanın senin.
SENSİZDİM
Akşam aynı yerdeydim yine,
Aynı yerde aynı parkta.
Gözlerimin seni gördüğü,
Seninle tanışıp koklaştığımız,
Hülyalara daldığımız o yerde.
Ne yazık ki sensizdim
SEVGİ TOHUMU SAÇMAK GEREK
Dostu anlamak için, dostluğu bilmek gerek.
Saltanata talipsen, koçyiğit olman gerek.
Duygular kabarınca, akar gözünün yaşı.
Bu hisse varmak için, illede insan gerek.
Yılanı delikten çıkarmaya, tatlı bir dil gerek.
Bülbüle altın kafes,baykuşa virane gerek.
Arı çiçek çiçek gezer, kovana yapar balı.
Bunun inkarı için, riyakar olmak gerek.
Dostça yaşamak için, fedekar olmak gerek.
Haksıza haksız deyip, haklıyı bulmak gerek.
Demek istediğim bu, anlayana herkese.
Doğru bir tanedir, arayıp bulmak gerek.
Dost ayağı incinmesin, yoluna gül gerek.
Dosttan anlamak için, dostluğu bilmek gerek.
Fitneden çok korkarız, fesatlık yapar diye.
Gözlerinin içine, sevgi tohumu saçmak gerek.
SEVGİMİ VEREYİM
Ne olursun güzelim, biraz umut ver bana.
Güzelliğine lafım yok, alışamadım tavrına.
Öylece bakacağım, perdeyi açmasanda,
Tüm kapıları kapatıp, duvarlar örsen bana.
Canımı alacaksan, sonunu iyi düşün.
Azraile bırakma, boşa gitmesin sözün.
Parça parça parçala, sonra ateşlere at.
Külleride savur ki, asla görmesin gözün.
Ey benin tatlı dillim, hasbahçem sultanım.
İsterimki gel diyesin, sana doğru koşayım,
Sarılayım boynuna, koklayıp hem öpeyim.
Kalbimde büyüttüğüm bu sevgimi vereyim
SILA ÖZLEMİ
Gelmez olmuş artık telli turnası,
Şorgölde kalmamış ördeği kazı.
Buğday tarlasında bıldırcın sesi
Ötmüyor dilleri lalmıdır nedir.
Açmıyor laleler gül üşür sanki,
Leylekler yuvada gülüşür sanki.
Dağlar başın eğmiş ağlaşır sanki,
Baştaki bulutlar,yasmıdır nedir
Dağların çayırın hem tarlaların,
Ne güzel olurdu her ilkbaharın.
İnternet yoluyla gelir haberin,
Haberler yalan mı doğrumu nedir.
Bir bak ki kaderin kara yelleri,
Yıktı içimdeki tüm hayalleri.
Şorgöl kazangölü hem çayırları,
Gözümün önünde,düşmüdür nedir
Keşke o gün olsa döneydim geri,
Baksaydım ovaya,gezsem her yeri.
Yeseydim yemliği hemde kengeri,
Bendeki bu istek boşmudur nedir.
Akşam serininde gün batışında,
Dostlarla buluşup bulak başında.
Üstündağ bu kalbim her atışında,
Sizleri arıyor delimi nedir.
SONUNDA
Uyuma be kardeş,etrafı tanı.
Satıyorlar bak ki bütün vatanı.
Bak susturuyorlar ses çıkaranı,
Pişman olmayalım,bunun sonunda.
Fabrika onlarda,para onlarda.
Bizler yaşayalım, gecekondu da.
Bugün aç dolaştık, belki yarın da,
Pişman olmayalım,bunun sonunda
Her şeyin iyisi güzeli onda,
Umutla yaşamak,bizlerde moda.
Soğan ekmeğimiz boldur sofrada,
Korkarım ararız onu sonunda.
İçimizde derdin her çeşidi var.
Anası da hasta hemde çocuklar,
Nereden bilecek o yaratıklar.
Bizimkiler inler yine sonunda.
Kadınları gezer müzikhollerde,
Eve dizi tutmaz,kalır otelde.
Hiç vebal olurmu,böyle bir kulda.
Günahı da bize yükler sonunda.
Bey paşa ünvanı hepsi onlarda,
Bazen yalılarda bazen yatlarda.
Attan da kazanır fabrikadan da
Faturayı bize keser sonunda.
Dertler içimizi derin yaralar,
Bankalarda milyon milyon liralar.
Olurya piyasa alt üst olurda,
Başımıza patlar çanak sonunda.
SÖYLE GÜZELİM
O mahsun bakışın başım döndürür,
Göz yaşların bana derya görünür.
Sana aşık olan ölmez sürünür,
Sürütme yerlerde beni güzelim.
Ardına bakmadan kaçıp gidersin,
Bilmiyorum nerde mola verirsin.
Senden vaz geçemem bunu bilirsin,
Canıma kastın ne söyle güzelim.
Dolanıp dururum senin peşinde,
Karamsarlık vardır bugün içimde.
Söylede bileyim benim suçum ne,
Bu kadarmı senin sevgin güzelim.
Beni kahretmektir galiba işin,
Heran isyandayım benide düşün.
Sessizce damlıyor yine gözyaşın,
Ya buna ne dersin söyle güzelim.
Hiç yoktan başımı sevdaya saldın,
Koparıp kalbimi elimden aldın.
Ne bir ümit verdin nede bıraktın,
Şimdi ne yapayım söyle güzelim.
SÖYLESEM Mİ SÖYLEMESEM Mİ
Yenilikten korkan geri mantığa,
Bilmem söylesem mi söylemesem mi?
Kimi köle olmuş, kimi tam ağa,
Bilmem söylesem mi söylemesem mi?
Komşuluk yok oldu herkes evinde,
Pür telaş içinde geçim derdinde.
Üst katta beylerin keyfi yerinde,
Bilmem söylesem mi söylemesem mi?
Yapraklar huzursuz esen yellerden,
Dereler rahatsız coşan sellerden.
Bülbül ilham almaz gonca güllerden,
Bilmem söylesem mi söylemesem mi?
Dalgaya meyilli rüzgar bahane,
Yüzleri asılmış bundan kime ne.
Kokmuş kokareçe kimyonla nane,
Bilmem söylesem mi söylemesem mi?
Herkes mutlu olsa yüzleri gülse,
İkilik yok olup,dostluk gelişse.
Üstündağ ne olur gerçek söylense,
Bilmem söylesem mi söylemesem mi?
|