YALAN DÜNYA
Yıllar çabuk geçer, olmaz haberin,
Unutulur gider tüm emeklerin.
Ne takatın kalır, ne gözde ferin
Ömrünü bitirir bu yalan dünya.

Kimi ümitlerin yarıda kalır,
Ayaklar taşımaz,yolda bırakır.
Bu kadar telaşa ne gerek vardır,
Tamaha aldırmaz, bu yalan dünya.

Sonunda dert verdi, kalmadı sağlık,
Bazen yokluk verdi,bazende varlık.
Bazen hükümranlık bazende kulluk,
Evirdi çevirdi bu yalan dünya.

Kimi hasta yatar,gözler kapıyı,
Kimi kefen yırtmış,hemde kıl payı.
Şimdi zor içiyor çayı çorbayı,
Ömürler tüketti,bu yalan dünya.

Hani nerde ana, hemide baba,
Üç öğün doymazken,düştü bir kaba.
Dediği bilinmez hep kaba saba,
Vefayı bilmeyen,bu yalan dünya.

En sonunda başı düşer yastıktan,
Komşular geliyor mezar kazmaktan.
Üstündağ gözler şiş, hep ağlamaktan,
Kimseye kalmıyor bu yalan dünya.


YER YOKMU SANDIN

Tatlı hayalimi yıkmayacaktın ,
Bunu onaracak bulamam sandın ?
Nedense etrafa yüksekten baktın,
Enginde birini bulamam sandın.

Güzel dediysem de o kadar değil,
Yaşanan her şeyi belleğinden sil.
Güzellik ruhtadır bunu böyle bil,
Öyle bir güzeli bulamam sandın.

Dediğin odlumu, bumu muradın?
İçimde izi var kara sevdanın.
Unut her şeyimi arama sakın,
Dediysem kalbimde yer yokmu sandın?


YETTİ DE
Yaşıyorsun, hiçbirşeyden habersiz,
Uyan artık, kalkta canıma yetti de.
Geçti kadere boyun eğme zamanı,
Çile çekmek bu canıma yetti de.

Hangi yüyıldayız biz nerdeyiz
Çalıştık çırpındık aynı yerdeyiz
Hani gelişmiştik, gerilerdeyiz
İşte tam zamanı artık yeter de

Atamızdan bize miras bu Vatan
Bırakta uyusun bağrında yatan.
Vurdum duymaz oldu bizi yöneten,
Hesap sorulacak düdük öttü de.

Üstündağ der, hukuk hak ı dağıtsın.
Ne canları yaksın, ne baş ağrıtsın.
Doğu batı, kardeş kardeş sarılsın.
Akan kanlar dursun, artık yetti de.


YOK MU

Acaba yokluğun çaresi yok mu,
Sabırlı olmanın bir sonu yok mu.
Hazırlar tükendi düştük ayağa,
Bundan kurtulmanın çaresi yok mu.

Bakmıyorlar milletin ağladığına,
Doğrananlar konacak tabağına.
Kalmadı avuçta cepleri delindi,
Bunların kalbinde acıma yok mu.

Kılıcı köylünün boynuna çaldı,
Acaba bunların imanı yok mu.
Borçlandırıp toprağı elinden aldı,
Yoksa bunların hiç kanı yok mu.

Üstündağ sen böyle ne bağırırsın,
Senin de bu işte hiç suçun yok mu.
Hani söz vermiştin karşı dururdun,
Sözünden caymanın bedeli yok mu.

YAZIK
Sevinçlerim neşem hep sana dönük,
Umutla bekledim hüzünler sönük.
Bir mahkum misali yüreğim sanık,
Elimde kuruyan güllere yazık.

Hüzünle dolarım ay kararınca,
Gözlerim doluyor seni andıkça.
Titrek mum ışığı gece boyunca,
Sana doğru uçan dumana yazık.

Dönüp peşin sıra ah çeken benim,
Hayalim hıçkırık, ağlayan benim.
Arıya bal veren çiçekler benim,
Acı dilde tatlı ballara yazık.

Türküden türküye konuyor sevdam,
Göklere yükseldi baksana nidam.
Kurmuşsun sehpayı cezam da idam,
Sorgusuz sualsiz infaza yazık.

Bu yüz çevirmenin sebebi neydi,
Böyle yapmaların nelere değdi.
Muradım çöllerde seninle idi,
Yağmura susamış çöllere yazık.

YAZMAMAK İÇİN

Çırpınıp dururdun kavuşmak için,
Sevip de ayrılmak hep senin suçun.
Bazen düşünürüm, rahat mı için?
Kendimi zorladım, sormamak için.

Ne hale getirdin, bir bilebilsen.
Bilmem ki nasılsın, mutlu musun sen?
İstersen unutur, hiç aramazsın,
Kağıtları yırttım, yazmamak için.

Sevda çekmeyenin ömrü erir mi?
Sevmeden o yare can verilir mi ?
Kar boran olmayla sevgi biter mi?
Mürekkebi döktüm, yazmamak için.

Benim gibi senin, boynun bükülsün,
Gerçekten sevenler halini görsün.
İki elim senin yakanda olsun,
Zarfları da yırttım, yazmamak için.

Vurdum duymazlığın kaynağı nerden?
Neyin bedelini aldın sen benden.
Halen vazgeçmedim, inan ki senden,
Kalemi de kırdım, yazmamak için.

YARAŞIR
Gece yine seni gördüm düşümde,
Savrulmuş saçların yele karışır.
Güzelim gözlerin her gülüşünde,
Gerçek mi rüya mı aklım karışır.

Uyanıp kalkınca yanımda olsan,
Rüyama değil de gerçekten gelsen.
Seviyorum deyip yüzüme gülsen,
Sevincim göklerde arşa karışır.

Gözlerim yolunda bunu bilesin,
Rüyama da olsa gene gelesin.
Üstündağ'ı nerde olsa bulasın,
Sana da bu şekil jestler yaraşır.